Ezgi Apartmanı’nda sadece onlar kurtulmuştu. Apartman görevlisi Mulla Kenger ve oğlu Mesut Kenger PD’ye konuştu

Estimated read time 9 min read

Zeynep GÜÇLÜCAN’ın haberi

Apartmanın zemin katındaki pastanede kolon kestiği tespit edilip, son hazırlanan bilirkişi raporunda asli kusurlu bulunan işletmeciler Sami Kervancıoğlu (57) ile Mustafa Pekel (47) hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmış, taksirle ölüme neden olma suçundan aranan Kervancıoğlu ve Pekel, daha önce de gözaltına alınmış ve yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılmıştı.
56 gündür sırra kadem basan ölüm dondurmacıları Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkındaki iddiaları ve gelişmeleri aktarıyoruz.

Bugün de 6 Şubat’taki depremde 3 kişilik bir aileden geriye 2 kişi kalan baba oğulla depremin öncesini, sonrasını ve şimdiyi konuştuk. İddiaları, gelişmeleri, neler yaşadıklarını onlardan dinledik…
Mesut Kenger şöyle anlatıyor:

“Biz Ezgi Apartmanı’nda 1999’dan beri oturuyorduk. Bina yapımının son zamanlarında babam orada bekçi olarak görev yaptı. Bina faaliyete geçtikten sonra ise apartman görevlisi olarak çalıştı. Bizim oturduğumuz kapıcı dairesi 2017’ye kadar zemin kattaydı. Binanın altında bulunan biri küçük biri büyük dükkan bölümlerinden büyük olanı 2003 yılına kadar bir boya firması kiralık olarak kullanıyordu.

ÖNCE UFAK TEFEK TADİLATLAR YAPILDI

Küçük olanı ise binanın müteahhiti Yakup Aktaş ofis olarak kullandı bir süre. 2003 yılında ise boya firması dükkanı boşalttı ve Kervan pastanesi faaliyete geçti. Daha sonra müteahhitin de ofisini devraldılar. Bir süre sonra ise iki dükkanı da satın alıp dükkanları birlikte kullanmaya başladılar. Tüm bu süreçler boyunca ufak tefek tadilatlar haricinde binayı etkileyecek bir müdahaleleri olmadı.“

DAİRELERİ SATIN ALIP KİRAYA VERİYORLARDI

Bina yıkılana kadar ki süreçte Kervan pastanesi binadaki bazı dairelerdeki oturanlar çıktıkça daireleri satın alıp kiraya veriyordu. Toplamda 9 daireleri vardı.

KAPICI DAİRESİNİ DE KULLANMAYA BAŞLADILAR

2017 yılında ise Kervan pastanesi bina sakinleri anlaşıp zaten anlaşmama ihtimalleri yok çünkü binadaki birçok daire onlarındı. Bu anlaşmanın içeriği ise bizim oturduğumuz kapıcı dairesini ve binanın ortak kullanım alanı olan bazı yerleri kullanmak üzere idi. Karşılığında ise 4. kattaki kendi dairelerini bize oturmamız için verdiler, binanın dış yalıtımına yardım ettiler ve cüzi bir miktarda bina ihtiyaçları için apartman hesabına para yatırdılar.

PERDE BETONDA DELİKLER AÇTIKLARINI GÖZLERİMİZLE GÖRDÜK

2017 yılında Kervan pastanesi çok ciddi bir tadilat yapmaya başladı. En az 3-4 ay süren bu tadilatta babamın, benim ve başka kişilerin tadilat sırasında bizzat şahit olduğu perde betonda havalandırma boruları için boşluklar açtılar, tabliyeleri kestiler, asma katta kirişi tutan kolonu keserek, kirişleri keserek, kapıcı dairesindeki ve dükkanlar arasındaki ara duvarları kırdılar. Bunların çoğunu 2017 yılından 2018 yılına kadar süren tadilatlarda, birazını ise 2021 yılına kadar yaptılar.

BELEDİYE SORUN YOK DEDİ

Bu tadilatlar üzerine babamın da uyarısı ile apartman yöneticisi merhum Mustafa Doğruoğlu tanıdığı bir inşaat mühendisi ile birlikte babamı görevlendirdi ve sadece kazan dairesinde usulsüz yapılan tadilatları fotoğrafladık. Ardından belediyeye şikayet dilekçesi verdi. Bu fotoğraflarda binanın havalandırma boşluğunun 3 tarafında açılan delikler oralara giren borular, kazan dairesinin bir bölümüne kervan tarafından tabliye kesmek suretiyle yapılan asansör, yine tabliyede boşluklar açarak döşedikleri pis su giderleri açık ve net şekilde görülüyordu. Belediyeden gelen dilekçe cevabında ise kazan dairesine gelindiğini inceleme yapıldığını tadilat projesine aykırı bir şeye rastlanmadığı beyan etti. Tadilatların 2018 imar barışı kanunu ile ruhsatlandırıldığı yazıyordu. Ancak depremden sonraki araştırmamızda bu ruhsatı belediye arşivinde bulamadık.“

SAYABİLDİĞİMİZ 8 BÖLGEDE DELİKLER VARDI

Kervan’ın 2021’e kadar yaptığı tadilatlarda sadece bizim sayabildiğimiz ve şahit olduğumuz, perde betonlarda 8 bölgede irili ufaklı delikler açılmış, 2 tane kirişin yönü değiştirilmiş veya kesilmiş, 3 yerde tabliye yani döşeme betonu kesilmiş, kirişi tutan kolon kesilmiş, binanın alt ve üst zemin katındaki ara duvarların çoğu kaldırılmış. Bunlar şuan savcılıktaki dosyada bazıları bilirkişiler tarafından tespit edilmiş şekilde yer alıyor.

APARTMAN YÖNETİCİSİNİ TEHDİT ETTİLER

Yöneticimiz Mustafa abi o dönemde bu tadilatları şikayet ettiği ve üstüne gideceğini söylüyordu ancak Kervan pastanesi adama “Eski Fetö cemaatiyle bağlantılarını ifşa ederiz, seni ihbar ederiz” gibi tehditlerde bulunmuşlar.

FETÖ İLE DE BAĞLANTILARI VARDI

Aslında 2016’dan önce Kervan Pastanesi Fetö’yle etle tırnak gibiydi. Geçmişte sponsorluklar, iş ilişkileri gönül bağları, derinlemesine bir araştırma ile bunlar ortaya çıkar zaten. Neyse bu baskılardan dolayı Mustafa abi bunlarla uğraşmak istemedi ve konu orada kaldı.

MADDİ GÜÇLERİYLE CEVAPLAR HAZIRLATTILAR

Bir diğer çelişki ise şu binaya geldiğini söyleyen denetim ekibi nasıl oluyorsa bina yöneticisinden, kapıcısından habersiz hem de kilitli olan kazan dairesinin kapısını açıp, tutanak vs de tutmadan, her ne hikmetse kimse de görmeyerek denetim yapıp gidiyorlar. Baştan aşağı yalan dolan, siyasi ve maddi güçle hazırlanmış bir cevap bize göre.
Kervan’ın depremden önce yaptıkları bunlardı şimdi depremden sonrasına gelelim.

KÜÇÜK DEPREMLERDE BİLE ÇOK SALLANIYORDU

Biz binanın 2017 yılında 4. katına taşındıktan sonra 2023 yılına kadar Kahramanmaraş ve çevresinde olan depremlerde bizim binamız diğer binalara oranla daha fazla sallanıyor gibi geliyordu. Başka kişiler de benzer şeyler söylüyordu. Ancak ben bu durumun binanın yapımındaki hatalardan çok
Kervan’ın yaptığı tadilatla ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü tadilattan önce de biz o binada 17 sene yaşadık ve böyle bir muhabbet olmadı. Hatta binanın çok sağlam yapıldığını duyuyorduk sürekli. 2010’lu yıllarda sanırım kentsel dönüşüm için bu binaya gelen ekipler bina çok sağlam dediler diye bir duyum almıştık.

15-20 SANİYE İÇİNDE ÇÖKTÜ, ANNEMİ KAYBETTİK

2023 yılında ise 6 Şubat saat 04:17’deki ilk depremde bina bizde ailemle içindeyken 15 -20 saniye içerisinde çöktü. Bina da benim annem de dahil 36 kişi vefat etti. Sağ çıkabilen sadece babamla ben varız.

BİNANIN DİĞER TARAFA ÇÖKMESİ SAYESİNDE KURTULDUK

Bizde binanın diğer tarafa çökmesi sayesinde kurtulabildik. Deprem sırasında benim yatağımın yanındaki duvar benim üstüme çöktü ve ben yatakla duvar arasında sıkıştım. Babamın durumu benden biraz daha iyiydi. Kafasına düşen moloz parçalarını saymazsak hareket edebiliyordu ve gelip beni kurtarmayı başardı. Bu anlattığını süreç aşağı yukarı 1 saat civarı sürdü.

ANNEMİN CENAZESİ 3. GÜN ÇIKARILDI

Daha sonra ise binada arama kurtarma çalışmaları başladı ve insanların cenazelerine ulaştık. Benim annemin cenazesi 3. gün çıkarıldı. Tüm bu süreçte babamın söylediği tek bir söz vardı: Kervan kolon kesti bina o yüzden yıkıldı. Daha sonra ise babam, ben, oğlunu, gelinini, torununu kaybeden Nurgül abla ve diğer ailelerin yakınları ile birlikte bir adalet savaşına başladık. Bu süreçte 6-7 ay boyunca elimizden geldiğince deliller toplamaya, adalete yardımcı olmaya ve suçluların cezalandırılmasına uğraştık.

HALA BİZ SUÇSUSUZ DİYORLAR

Ancak geldiğimiz noktada Kervan pastanesi sahipleri şuan 2 aydır kaçak ve avukatları hala yüzsüzce biz kolon kesmedik biz suçsuzuz demeye devam ediyor.

EVLERİNE POLİS GÖNDERİLMEDEN ÖNCE KAÇTILAR

Bizim binanın delilleri incelenmesi ve raporlanması için KATÜ’ye gönderildi ve aşağı yukarı 3 ay gibi bir sürede bilirkişi raporu hazırlanıp tekrar Kahramanmaraş’a geldi. Raporda müteahhit, fenni mesul, Kervan pastanesi ve mimarı asli kusurlu bulunuyordu. Belediye ise tali kusurlu. Ne gariptir ki rapor geldikten sonra savcı Sami Kervancıoğlu’nu ve Mustafa Pekel’i ifadeye çağırıyor ancak telefonları kapalı, mevcutlu getirilmeleri için evlerine polis gönderiliyor ancak polis gelmeden 3 saat önce nasıl oluyorsa bunlar gözaltına alınacaklarını öğreniyorlar ve kaçıyorlar, hala da kayıplar.

UTANMADAN BİZİ SUÇLAMAYA BAŞLADILAR

Ancak bunların avukatları hala müteahhitin kaçak kat yaptığını katın binaya sonradan eklendiğini, kolonu başkalarının kestiğini, kazan dairesine ellerini dahi sürmediklerini söylüyorlar. Bunların hepsinin yalan. Bu avukatlar işi öyle bir yere vardırdılar ki artık bizi suçlamaya başladılar. Güya kervanla aramızda husumet varmış, bize daireyi boşaltmamızı söylemişler biz direnmişiz ve bundan dolayı Kervan’ı suçluyormuşuz. Fakat öyle bir şey olmadı hatta bizim son kira sözleşmemiz depremden çok kısa bir süre öncesine dayanıyor. Yani öyle bir husumet yok. Hatta bunlar öyle insanlar ki biz ve diğer aileler bunu para için Kervan’ı kötülemek içine yapıyormuşuz. Hatta Kervan’ın rakibi ünlü bir dondurma markası bizlere para veriyormuş. Bunların hepsi yalan.

“BACAKLARINI KIRACAĞIM” TEHDİDİ

Bir ara da kulağımıza Mustafa Pekel’in işçileri etrafına toplayıp kim Kervanın aleyhine konuşursa bacaklarını kuracağım falan gibi bağırıp çağırdığı falan da geldi.

SİYASİ VE MADDİ GÜÇLE YAKALANMADILAR

Bizim sadece amacımız binanın yıkımında en ufak kusuru bulunanların kusuru kadar ceza alması adaletin yerini bulması. Kervan’ın sahiplerinin siyasi ve maddi güçle bu zamana kadar tutuklanmadığını, daha sonra ise bir sürü delil toplandı artık tutuklanmaları gerek diyerek tutuklama kararı çıkarıldığını ve bir şekilde tutuklanacakları haberinin bunlara gittiğini bunların da tarağı toplayıp kaçtığını biliyoruz. Bizim amacımız sadece tepeden tırnağa bu kadar olayda kimin sorumluluğu varsa hepsinin hallettikleri cezayı alması.”

patronlardunyasi.com

Kaynak: https://www.patronlardunyasi.com/ ‘a Teşekkür ederiz

+ There are no comments

Add yours