Mafya tehdidi dünyanın pek çok ülkesi gibi Türkiye’de de var ve hedeflerinde en başta paralı insanlar oluyor. Bu tehdidi yakından hissedenlere karşı yakın koruma hizmeti veren şirketin ortağı Barış Yılmaz ile mafyaya karşı nasıl korunması gerektiğini konuştuk.
Ali Kemal Erdem’in haberi…
Yapılan operasyonlara karşı mafya olarak da adlandırılan organize ve çıkar amaçlı suç örgütleri her zaman varlıklarını bir şekilde sürdürmeyi başarıyorlar.
Bu gruplar, birçok insanın yaşamına müdahale edecek eylemlere girişerek büyük sorunlara neden olabiliyor.
Mafyanın hedefinde en çok yer alanlar ise ciddi para sahibi olan insanlar oluyor.
Pek tabii ki bu kişilerin çoğu da genellikle patron konumundaki iş sahibi kişiler.
Mafyaya karşı korunmak için bazı kişiler kimi zaman başka bir mafya grubuna başvurup koruma talep etmek gibi yanlışa başvuruyor.
Sonuç olarak yağmurdan kaçarken doluya da tutulabiliyorlar.
Mafyadan korunmanın en ideal yöntemi tabii ki devletin ilgili kurumlarına başvurmak.
Ama riskin yüksek olduğu hallerde daha yakın bir korunma ihtiyacı da olabiliyor.
Bu durumda az sayıda da olsa kimi özel güvenlik şirketi bu zor göreve talip olabiliyor. Çünkü mafyaya karşı koruma her güvenlik şirketinin girmek isteyebileceği bir alan değil.
İstanbul merkezli bir güvenlik şirketi bu zorlu göreve talip. Şirketin sitesinde de bu konuda bilgi veriliyor.
Hizmetin detaylarını öğrenmek için şirket ortaklarından Barış Yılmaz’ı aradık.
Yılmaz, Atatürk’ün koruma polislerinden Mustafa Yazıcı’nın torunu olduğunu ve şirket olarak 30 yıldır yakın koruma işinde olduklarını söyledi.
Yılmaz, kişisel güvenlik önlemleri ve tehditlere karşı nasıl baş edilebileceğini anlatan “Güvenli Yaşam Rehberi” adlı bir de yazılmış kitabı var.
Bünyelerinde her rütbeden emekli asker ve polislerin olduğunu ve güvenlik danışmanlığı yaptıklarını belirten Yılmaz, mafya tehditlerinde önce tehdidin iyi analiz edilmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“ÖNCE TEHDİDİN BOYUTUNU ANALİZ EDİYORUZ”
“Öncelikle mafya bize başvuran kişiden ne istiyor onu anlamaya çalışırız. Mafya durduk yere bir kişiden bir şey istemez. Diyelim ki 50 bin liralık borcu var onu istiyorlar. Biz bu durumda ‘Git direk öde’ deriz. Çünkü bu rakam bizim koruma bedelimizin altında kalır. Ben bu işe bir adam görevlendireceksem maliyeti aylık 100 bini bulur. Kimse 5-10 bin lira için kendisini merminin önüne atmaz. Ama ‘Ben bu parayı ödemem, bir kere ödersem gerisi gelir, ben direneceğim’ derse o zaman biz karşımızda kim var ona bakarız. Mafya, bir kişiyi tehdit ediyorsa bu işe yatırım yapıyordur. Sizi takip ettirir, bilgi toplar, birine vurduracaksa onun içerideki masraflarını, dışarı çıktığı zaman ki bedelini öder. Yani yatırım yapar. Biz bunların hepsini toplar, mafyanın ne kadar ileri gidebileceğini söyler ve karşımızdakine tabloyu çıkarırız. Burada tercih kişinindir. Ya dişe diş mücadele edeceksin ya da bu işten kurtulmak istiyorum derse tası tarağı toplayıp kaçacaksın. Mücadele edeceğim derse o zaman nasıl korunacağına karar veririz. Aracını, evini mi koruyacağız, saldırı olursa uzun namlulu silahla mı olur, bombayla mı olur diye hepsini hesaplar gelecek tehdidin ağırlığına göre uygulamalara başlarız.”
“ÖNCE TEHDİT ETMEDEN GÖZDAĞI VERİYORUZ”
Yılmaz, koruma kapsamında öncelikle tehdit eden gruba veya kişilere de ulaştıklarını belirterek, süreci şöyle anlattı:
“Deriz ki biz bu kişiyi koruyoruz. Her rütbede emekli askerlerden, polislerden özel harekatçılardan oluşan şu kadar kişinin olduğu resmi 30 yıllık bir grubuz.. Adamdan almak istediğin para şu ödeyeceğin bedel bu olur diyoruz. Kısaca tehdit etmeden bir gözdağı verip bu işe girerse nereye kadar gideceğini kendisinin hesaplamasını istiyoruz. Bizi karşısında görünce duracaktır ama devam ederse de karşısında biz varız.”
“ARAYI DA BULMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Koruma sürecinin kapsamında gerektiğinde arabuluculuk da yaptıklarını belirten Yılmaz, “Bize göre mafyanın dediğini yapmamalısınız. Adam diyelim ki evli bir kadınla birlikte oluyor. Kadının eşi ikisini de vurmakla tehdit ediyor. Mafyayı da arayı sokuyor. Biz adamı çağırıyoruz. Sen bu kadını vurunca hapse gireceksin. Al şu iki daire senin olsun. Tehdit edilen adama bu işin diyetini ödetiyoruz. Aldatılan adam hem cezaevine girmiyor hem de karşılığında hayatını yaşıyor. Tabii işin bu noktaya gelmesi için elinizin çok kuvvetli olmanız lazım ki ikna olabilsin” şeklinde konuştu.
NAMUS MESELELERİNDE TEHDİT DAHA ISRARLI
Yılmaz, mafyanın ticari nedenlerle başa bela olması halinde mutlaka durdurduklarını ancak namus meselesi gibi konularda karşı tarafın tehditten kolay kolay vazgeçmediğini de ekledi.
KORUMANUN MALİYETİ RİSKİN BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE DEĞİŞİR AMA PAHALI
Tabii en merak edilen soru bu işin maliyeti.
Yılmaz, sabit bir maliyet verilemeyeceğini belirterek, riskin boyutuna göre rakamların değişeceğini söyleyerek, “Diyelim ki 1 milyon borçluysanız mafya bunun peşine çok düşmez. Düşerse de ufak tefek adamlar gönderir o adamları uyarmak kolaydır. Ama işin içinde büyük paralar dönüyorsa burada maliyetler değişir. Bu pastadan pay almak isteyen adam vazgeçmez. Dolayısıyla böyle bir mafyanın hedefi olan kişinin korunmasının bedeli de farklı olur. Örneğin adam gelip ‘50 bin lira borcum var beni tehdit ediyorlar diyor. Biz ona git borcunu öde diyoruz. Çünkü ben adam verirsem bunun maliyeti aylık 100 bin liradan aşağı olmaz. Bu riskli bir iş. Saldırı olursa mermi bize nereden gelir diye bile hesaplıyoruz. Kimse kendisini 5-10 bin lira için merminin önüne atmaz.”
“MAFYA PARAYI SONRADAN BULAN, ARKASI OLMAYAN ADAMA DADANIR”
Peki mafya kime dadanır?
Yılmaz’ın bu soruya cevabı net…
“Parası olmayan adama gelip mafya bir şey yapmaz. Ama mafya her parası olana da dadanmaz. Mafya sonradan parası olup çevresi, arkası olmayana dadanır. Mafya çok bilinen, devletle iyi ilişkileri olan bir iş insanıyla uğraşmaz ama örneğin Engin – Dilan Polat gibi sonradan eklemlenmiş kişilere çökmeye çalışır.”
“BİZE BAŞVURANLARIN ÇOĞU BİRİNİN CANINI YAKMIŞ KİŞİLER”
Yılmaz, “Bize müşteri olan insanların çoğu ya uygunsuz bir işler yapmış ya da birilerinin de canını yakmış kişilerdir. Kendini korumaya aldırıp zaman kazanmaya çalışıyorlardır” diyecek kadar da açık yürekli bir cevap verdi.
Ardından bu tür özellikleri olan yani sonradan parayı bulmuş, devlette veya başka şekilde iyi arkası çevresi olmayan biraz da çekinecek işleri olan kişilerin ülkelere göre yıllık ne kadar bir bütçelerini korumaya ayırması gerektiğini şöyle anlattı:
” TÜRKİYE’DE YAŞIYORSAN YILLIK GELİRİNİN YÜZDE 15-20’SİNİ KORUMAYA AYIRMALISIN”
“Rusya’da yaşıyorsanız yıllık kazancınız 25-30’unu korunma giderlerine harcamanız lazım. Türkiye’de yaşıyorsanız yüzde 15-20’sini ayırmanız, İngiltere’de yaşıyorsanız yüzde 5’ini harcamanız lazım.”
BANKALARDA, TAPUDA MAFYAYA BİLGİ SIZDIRAN KİŞİLER OLUYOR
Peki mafya hedef seçeceği insanları nasıl buluyor?
Yılmaz, sözüne “Araştırıyorlar” diyerek başladı, mafyanın bilgi kaynağı olan insanların çalıştıkları yerlerle ilgili şu iddialarda bulundu:
– Bankalarda çalışan bazı personeller sizin hesabınızda ne kadar para olduğunu mafya ile gizlice paylaşabiliyor
– Tapuda çalışan bazı kişiler… Geçtiğimiz günlerde bu kişilere yönelik bir operasyon oldu.
– Kişilerle ilgili bilgilere sahip olabilenler de şu kişide bu kadar para var, arkasında kimse yoksa gibi bilgileri mafyaya satar.
– Hiçbir koruma 2-3 aydan fazla sürmez
Mafya tehdidine karşı korunma süresine gelince. Yılmaz, hiçbir korumanın 2-3 aydan fazla sürmediğini belirtti. Bu süre zarfında konu mutlaka bir sonuca ulaştırıldığını kaydetti. Pek tabii ki işin maliyetini karşılamanın kolay da olmaması da bunda etken oluyormuş.
Bu süreçte ölümden döndükleri olayların da olduğunu söyleyen işin gizliliği gereği detaya girmek istemedi.
“ADAM DÖV, VUR GİBİ TALEPLER DE GELİYOR”
Kimi zamanda kendilerine adam dövülmesi veya vurulması gibi taleplerle gelenlerin de olduğunu söyleyen Yılmaz, “Haftada iki üç kere ayan beyan bu tür taleplerde bulunanlar oluyor. Hatta bizi oyuna getirmeye çalışanlar oluyor. Gidip bir yerde dayak yemiş. Koruma tutup oraya tekrar giderek kavga çıkarsa bu sefer karşı tarafın dövüleceğini umanlar var. Bu amaçta olanlara kanunsuz bir işe girerseniz ilk tokadı bizden yersiniz diyoruz. Çünkü bir resmi, kanuni bir şirketiz” diye konuştu.
“ŞANTAJA UĞRAYANLAR OLUYOR”
Yurtdışından da müşterileri olduğunu belirten Yılmaz, “Tehdide şantaja uğrayanlar oluyor. Oralarda koruma hizmeti veriyoruz. 30 yıl içerisinde her ülkede iyi ilişkilerimiz bağlantılarımız oluştu” dedi.
patronlardunyasi.com
Kaynak: https://www.patronlardunyasi.com/ ‘a Teşekkür ederiz
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)