Trendyol 1. Lig’in dibine demir atan ve yalnızlığına terk edilen Altay’ı değerlendiren usta kalemlerimiz, ‘‘17 maçlık periyotta beklentiler karşılanmadı. Tarihinde görülmemiş bir çöküş yaşıyor siyah beyazlılar. Bu kulüp, bulunduğu konumu ve de sahipsizliği hak etmiyor’’ dedi.
Altay’ın Trendyol 1. Lig’deki ilk yarı performansını değerlendirir misiniz?
Bülent Buda: Engeller başarının zorunlu gerekliliğidir. Engelsiz ödül başarı değil şanstır. Engeller başarının hak ediş vizesidir. Akıllı, başarılı bir kişi tarafından söylenmiş güzel, eğitici, yüreklendirici sözler.
Ama Altay için söylenmediği ortada. Ligin dibindesiniz. Kazandığınız puan sayısı azın çok azı… Transfer yasağı var. Yasak olmasa transfer yapacak paranız yok. Var olan futbolcuların alacakları ödenemiyor. Takımdan kopmalar başladı. Tarihinde görülmemiş bir çöküşü yaşıyor asırlık Altay. Tüm çıkış yolları kapalı.
Fatih Tanfer: Büyük Altay adına sezonun ilk yarısını yorumlamak gerçekten zor. Biriken ve artarak devam eden borç ve transfer yasağı nedeniyle büyük sorunlar yaşadıkları gerçek.
Yeni başkan Murat Pervane ve ekibi çok ağır ekonomik şartlarla boğuşuyor. Tüm oyuncular ellerinden gelen mücadeleyi veriyor.
Teknik Direktör Yusuf Şimşek göreve geldikten sonra alınan 2 galibiyet gelecek adına umut verdi. Ancak devre arasına girdiğimizde birçok futbolcunun serbest kalmak için federasyona müracaat etmesi ikinci yarıda kimler kalacak, kimler gidecek belirsizliği elbette büyük bir sorun teşkil ediyor.
Mehmet Demirtaş: Sezon başında Altay’ın içinde bulunduğu koşullar hepimizin malumuydu. Zorlu bir yolculuk olacağını bizler gibi mevcut yönetimde biliyordu. Geçtiğimiz sezon gemiyi güvenli limana yanaştıran Ayhan Dündar ve arkadaşları her ne kadar şirketleşme yetkisini eline alsada bırakıldıkları yalnızlık sonucu daha fazla dayanamayıp görevi Murat Pervane’ye teslim etti.
Değişim sonrası Altay’da yaprak kıpırdar, camia harekete geçer, Altay’ı tekrardan ayağa kaldırmak için kenetlenme sağlanır diye düşündük.
Lakin öyle olmadı. Başkan Pervane de sahipsiz bırakıldıklarından yakınıyor. Evet başkan haklı ancak sevgili Pervane, göreve talip olduğunuzda gerek Altay’ın borcu gerek yalnızlığı bizler gibi sizlerin de malumuydu.
Sizler yakınma değil sorun çözme ve icra makamındasınız. İlk ateşi yakmak ve o kıvılcımın kor ateşe dönmesini sağlamak sizlerin görevi. Uzun lafın kısacası, Trendyol 1. Lig’de bu sezon oynadığı 17 maçta 10 gol atabilen Altay, kalesini ise 36 gole açtı. 8 puanla ligin dibine demir attı. Son sırada bulunan siyah beyazlıların, düşme hattının hemen üzerindeki Şanlıurfaspor ile arasında puan farkı 8…
Maalesef Altay, 17 maçlık periyotta beklentileri karşılayamadı ve 4 teknik direktör değiştirdi. Son olarak takımı Yusuf Şimşek’e emanet eden Altay, üst üste aldığı 2 galibiyetle umutlansa da çok uzun ve meşaketli bir yolculuk onları bekliyor.
Sizce Altay’ın takviye yapması gerekli midir? Eğer gerekiyorsa bu takviyeler hangi bölgeden yapılmalıdır?
Bülent Buda: Altay’ın normal koşullarda lige tutunması ve çıkışa geçmesi için takviye kaçınılmaz. Ancak içinde bulundukları mali koşullar ve de transfer yasağı önümüzde dururken ne desek boş. Umudumuz tüm olumsuzluklardan kurtulmaları yönünde.
Fatih Tanfer: Altay kadrosunun takviyeye ihtiyacı olduğu bir gerçek. Ancak diğer gerçek ise transfer yasağı. Yasak kalkmadan yapılacak hiçbir şey yok. Genç ve yetenekli oyunculara görev verilmesi onlarda performanslarını üst seviyeye çıkarmalı ve Altay adına başarılı işler yapmalılar.
Mehmet Demirtaş: Evet! Altay’ın takviyeye derinden ihtiyacı var. Yusuf Şimşek ve öğrencilerini çetin bir 17 hafta bekliyor. Takım geçen sezonun ilk yarısında topladığı puanın gerisinde.
Üstelik puanları silindi ve transfer yasağı var. Çok ama çok kritik günler, uykusuz geceler ve zorlu haftalar Altay ve Altaylıları bekliyor.
Ligin ikinci yarısında Altay’dan beklentileriniz nedir?
Bülent Buda: Bu yılı kurtarmanın tek çıkar yolu çok para ve de çok transfer. Bunu gerçekleştirme olanağı olmadığına göre geleceği kurtarmanın çözümlerini üretmek tek sorumluluk.
Ligden düşmek dünyanın sonu değil. Daha öncede düştüler tekrar düştükleri yere geri döndüler.
Nasıl? Çok parası olan bir başkan ile…
Akılcı çözümler üreterek. Yani ünlü Fransız komutan Napolyon Bonapart’ın dediği gibi; ‘‘Para para para’’ o yoksa ne söylesek, ne önersek hepsi boş.
Boşlukta dolaşan dumanın halkaları gibi. Döne döne yok olurlar.
Zayıf olana herkes acır. Kıskanılmak ise çabayla kazanılır.
Fatih Tanfer: Ligin ikinci yarısı için beklentilerimin cevabını çok sevdiğim bir sözle ifade etmek istiyorum, ‘‘Yaşam istediğiniz gibi olmaz. Yaptığınız gibi olur’’ doğru söz.
Ancak Altay yönetiminin ekonomik şartlardan ve transfer yasaklarından dolayı eli kolu bağlı. Futbol artık pahalı bir organizasyon. Mali sorunlar doğru yönetilirse sportif başarı gelir.
Bu kadar borç yükünün altında Altay’ın sorunları çözmesi tüm camianın el ele verip bütünleşmesiyle mümkündür.
Mehmet Demirtaş: Altay artık geriye bakmayı bırakmalı ve bir yol açmalı. Bunun bir yoluda ilk önce tribünleri doldurmaktan geçiyor. Bakın Teknik Direktör Yusuf Şimşek ve öğrencileri Altay ve arma için savaşıyor. Onların savaşına sizlerde tribünlerden destek vermelisiniz.
Bu nedenle diyorum ki sözde değil özde taraftarlık şart…
Yokluklar içinde alın teri ile kazanılmış 8 puan var ortada. Eee, artık camia ve Altay’ın ileri gelenleri de Kayserispor, Antalyaspor ve MKE Ankaragücü örneklerini göz önünde bulundurarak hareket etmeli. Nasıl ki, o kulüpler imece usulü ile transfer tahtalarını açtıysalar, sizler de topyekün kenetlenmelisiniz
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)