Türkiye’nin ihracatından yüzde 45 pay alan Avrupa ülkeleri, yaşanan daralmaya rağmen halen ana pazar konumunu sürdürüyor. AB’ye yönelik faaliyetlerine tüm hızıyla devam eden ihracatçılar, Avrupa pazarındaki daralmayı alternatif ülkelerle aşmaya çalışıyor.
Avrupa, yüzde 45’lik ihracat payıyla Türkiye için halen alternatifsiz bir pazar olsa da bölgede yaşanan ekonomik durgunluk, ihracatçının yeni pazar arayışını hızlandırıyor. Türkiye, pandemi, Ukrayna-Rusya savaşının yarattığı enerji krizi ve küresel daralmanın da etkisiyle resesyona giren Avrupa pazarında, başta hazır giyim ve konfeksiyon olmak üzere birçok sektör, yüzde 10’ları aşan kayıp yaşadı. 2028 yılına 375 milyar dolar mal ihracatı, 200 milyar dolar hizmet ihracatı hedefiyle hazırlanan Türk ihracatçısı, ana pazarına sıkı sıkıya sarılırken ‘B planını’ da yapıyor. Avrupa’nın ardından ihracatçının rotasında ABD, Rusya, Dubai, Katar, Suudi Arabistan, Cibuti, Meksika gibi ülkeler yer alıyor. Sektör temsilcileri B Planları ile ilgili Dünya’ya şu açıklamaları yaptı:
TİM BAŞKANI MUSTAFA GÜLTEPE: ABD’YE İHRACATIMIZI KATLAMA POTANSİYELİ VAR
Avrupa bizim için en büyük ve alternatifi olmayan bir pazar. Toplam ihracatımızın yüzde 45’ini AB ülkeleri ve İngiltere’ye yapıyoruz. Dolayısıyla coğrafi yakınlığımızı da dikkate aldığımızda Avrupa Türkiye’nin ihracatında stratejik önemini koruyacak ve ana pazar olmaya devam edecek.
Avrupa’nın ardından odaklanmamız gereken pazarlar arasında yıllık 3,4 trilyon dolarlık ithalatı bulunan ABD ilk sırada yer alıyor. ABD’ye halen 14 milyar dolar düzeyinde seyreden ihracatımızı orta vadede iki katına çıkarabilecek potansiyelimiz olduğuna inanıyorum. İhracatımız açısından Suudi Arabistan, Katar ve BAE başta olmak üzere Körfez ülkeleri de büyük potansiyel barındırıyor. Katar ve BAE ile imzaladığımız Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları sayesinde Körfez Bölgesi’ne ihracatımız artarak devam edecek.
Irak ile Rusya ve Türk Cumhuriyetleri de hem coğrafi yakınlığımız hem de mevcut ticari bağlarımız açısından ihracatımızda öne çıkıyor. Irak ve Rusya aynı zamanda en çok ihracat yaptığımız ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Biz Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda bir yandan ihracatımızın kilogram birim değerini artıracak çalışmaları yaparken diğer taraftan alternatif pazar arayışlarımız da devam ediyor. Çoğu uzak ülkeler olmak üzere 2023 yılını toplamda 148 ticaret ve 53 alım heyeti ile tamamlayacağız.
TGSD YÖNETİM KURULU BAŞKANI RAMAZAN KAYA: HAZIR GİYİMDE RUSYA, ORTADOĞU VE KÖRFEZ’E ODAKLANDIK
Hazır giyim sektörü olarak ana pazarımız AB’ye olan ihracatımız yüzde 70’lerden yüzde 59’a düştü. AB’nin hazır giyim ithalatında da yüzde 10’luk gerileme yaşandı. Dolayısıyla ülkemize yönelik negatif bir ayrışma söz konusu değil, biz AB’nin mevcut durumundan etkilendik. Biz de AB pazarındaki talepsizlikten dolayı oluşan bu boşluğu, Rusya, Orta Doğu ve Körfez Ülkeleri’ne yaptığımız ihracatlar ile doldurmaya odaklandık.
Biz bu ülkeler ile halihazırda da çalışıyorduk ancak bu dönemde pazarlama faaliyetlerimize ağırlık vererek müşteri sayımızı artırdık ve bu müşterilerimizin farklı departman ve ürün kategorileri gibi işlerine de talip olduk. Ayrıca iş niteliğimizi artırarak daha katma değerli ürünler sunmaya başladık. Bu süreçte Rusya’da hızla artan markalaşma ve Dubai, BAE gibi lüks moda merkezi olmayı hedefleyen ülkelerin alımları artırmaları da bu ülkelere yönelik ihracat artışımızda etkili oldu. Türk hazır giyim sektörü olarak 2024 yılında ana pazarlarımızda yeniden yükselişe geçerken Rusya, Orta Doğu ve Körfez Ülkeleri’ndeki büyümenin de devam edeceğini öngörüyoruz.
İKMİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADİL PELİSTER: MEKSİKA PAZARININ ÖNEMİ ARTIYOR
Genel olarak baktığımızda 2022 yılında en çok ihracat yaptığımız ilk 20 ülke arasında AB ülkelerini dışarıda tutarsak, ABD, Rusya, Irak, Güney Afrika, Mısır, İran, Çin gibi ülkeler yer alıyor. Bu ülkelere potansiyel bakımından Meksika’yı da dahil edebiliriz. Sektörümüz açısından ve Ticaret Bakanlığımızın da hedef ülkeleri kapsamında olan ABD, Latin Amerika ülkeleri, Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkeleri potansiyel taşıyor. Tabi alt sektörlerimize göre bu öncelik değişebiliyor. İKMİB olarak hedef pazarlarımıza yönelik alt sektörler bazında ticaret heyetleri, fuar milli katılım organizasyonları veya Ur-Ge projeleri gibi ihracatı destekleyecek, ihracat artışına katkı sağlayacak etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Örneğin kozmetik sektörümüze yönelik Latin Amerika heyetleri ile birlikte Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkeleri fuar ve heyetlerini gerçekleştiriyoruz. İlaç, medikal ve plastik sektörlerimize yönelik Uzak Doğu etkinlikleri ön planda oluyor. Yine Sağlık, temizlik ve kozmetik sektörlerimiz tarafından Orta Doğu ülkelerine yönelik her yıl düzenli gerçekleştirdiğimiz fuarlarımız oluyor.
KASAD BAŞKANI ALİCAN DURAN: MALEZYA, G.AFRİKA VE NİJERYA’YI GÜNDEME ALIYORUZ
Türk karton ambalaj sektörünün son yıllarda yaptığı yatırımlarla günümüz teknolojik gelişmelerine hızla ayak uydurması ve kapasite artışı ile bizim ana ihracat pazarımız olan Avrupa pazarı dışında da ihracat pazarı arayışlara girmiştik. Daralan Avrupa pazarı ile bizim bu arayışımız hız kazandı. Avrupa pazarı dışında tabii ki çok büyük bir pazar olan ABD bizim ihracatımızı arttırmak istediğimiz ülkelerin başında geliyor. Daha sonra, Mısır ve onu takiben Fas, Tunus ve körfez ticaretinde önemli rol oynayan BAE önemli potansiyel büyük ihracat pazarlarımız olabilir. Genel olarak 2 bin km uzaklığa kadar çok etkili bir sektörüz ve bu ülkeler öncelikli olmalı. Bunlar yanında uzak pazarlar olsa da karton ambalaj ihtiyacı yüksek olan Malezya, Güney Afrika ve Nijerya pazarlarına da girmeyi planlıyoruz.
TASD BAŞKANI BERKE İÇTEN: AYAKKABIDA ABD’NİN POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK
Türkiye yıllık 550 milyon çifti aşan üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın altıncı büyük ayakkabı üreticisi konumunda bulunuyor. Almanya, İtalya ve Romanya başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri ayakkabı ihracatımız için önemli bir pazar. AB ülkeleri dışında İngiltere de Avrupa’da öne çıkan pazarlarımız arasında yer alıyor. Rusya ve Ukrayna’nın ayakkabı ihracatımızda önemli bir yeri bulunuyor. Ayakkabı endüstrimiz için Irak da önde gelen pazarlar arasında yer alıyor. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk beş ülke arasında bu yıl sadece Irak’a ihracatımızda artış olduğunun altını çizmek istiyorum. Dünyanın en büyük ayakkabı ithalatçısı ABD’nin sektörümüz için büyük bir potansiyel barındırıyor. Yıllık 28 milyar dolarlık ayakkabı ithalatı bulunan ABD’ye bizim 25 milyon dolar civarında bir ihracatımızı bulunuyor. Biz bu hacmi 100 milyon dolara çıkarmak için ABD’ye özel çalışmalar yapıyoruz.
STOÇDER BAŞKANI AHMET ACAR: KAZANDIĞIMIZ PAZARLARI ELİMİZDE TUTMALIYIZ
İSTOÇ, dünyanın iki, Avrupa’nın ise birinci toptan alışveriş merkezi. Böyle bakınca Avrupa pazarındaki ağırlık önem kazanıyor. Özellikle bu zamanlarda yorgan, battaniye gibi ürün grubunun dışında hediyelik eşya, yılbaşı süslemeleri ön plana çıkıyor. Öte yandan açılan Suudi Arabistan’ın etkisi de göz ardı edilemez. Yakın coğrafyayı güçlendirmemiz gerekiyor. Pandemiden sonra Çin, pazara hızlı bir giriş yaptı. Yüzde 30 maliyet avantajları var. Bizim pandemide kazandığımız pazarları elde tutmamız gerekiyor. Bunun dışında Rusya pazarı da önemli pazarlardan bir tanesi.
IAOM AVRASYA BAŞKANI DR. EREN GÜNHAN ULUSOY: UNDA CİBUTİ, ENDONEZYA VE PAKİSTAN ÖNE ÇIKIYOR
Türkiye un ihracatında son 9 yıldır dünya lideri konumunu sürdürüyor. Bu sene de Ekim ayı itibariyle 3 milyon ton miktarda, 1.115 milyon dolar değerinde un ihracatı gerçekleştirdik. Türkiye aynı zamanda 15 milyon ton un üretimi ile dünyada önde gelen üretici ülkelerden biridir. Sektörün ihracat büyümesi olarak 2022 yılı Ocak-Ekim ayı dönemine kıyasla bu yıla ilişkin dönemde miktar bazında yüzde 26’lık bir artış, değer bazında da yüzde 6’lık artış olarak yansıması olduğunu görüyoruz. 2023 yılsonu un ihracat miktarının 3,7 milyon ton olacağını öngörüyorumş.
2023 yılında en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler olarak Irak, Suriye, Somalı, Venezuela, Sudan yer alıyor. Geçen seneki rakamlara oranla yüksek artış sağlanan ülkeler arasında Cibuti, Endonezya ve Pakistan dikkat çekiyor. Türkiye küresel un sektöründe yıllardır açık ara farklar ile ihracatta lider. Türkiye’de ait olduğumuz sektör açısından 30 milyon ton üretim kapasiteli sanayi bulunmakta. Kuzeydeki ihracatçı Karadeniz ülkeleriyle güneydeki ithalatçı Ortadoğu ve Afrika ülkeleri arasında köprü konumunda olması jeopolitik açıdan önem arz ediyor. Üretim potansiyeli ise hem kurulu kapasitesinden hem de Türkiye’nin dünyanın en büyük buğday üretici ülkelerinden ilk onda olması nedeniyle hammaddesinden kaynaklanıyor. Hedefimiz sadece Türk unu ihracatı değil, katma değerli unlu mamuller ihracatı gerçekleştirebilmek.
ZÜCDER BAŞKANI MESUT ÖKSÜZ: ABD, JAPONYA VE KANADA’YA ODAKLANMALIYIZ
İhracatımızın yüzde 58’sini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. En çok ihracat yaptığımız ülkelere baktığımızda da ihracatımızın yüzde 58’ini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa da en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülke. Ancak AB’deki küçülme ve yine iç pazardaki daralma bizim diğer pazarlara ağırlık vermemize neden oluyor. Bu pazarlardan bir tanesi Afrika pazarı. Pazarı geliştirebilmek adına ticari heyetler düzenliyoruz. Zaten bu büyüyen pazar sadece bizim değil, Çin ve ABD’nin de merceğinde bunun dışında dünya züccaciye ithalatının yüzde 28’inin elinde olduğu Amerika pazarında Türkiye’nin payının yüzde 1’in altında olması, ABD’yi bizim için hedef pazar yapıyor. Ayrıca Kanada, Hong Kong ve Japonya gibi dünyanın en büyük ithalatçılarına yüzde 1’in altında ihracat payımızın kalması, bu ülkelere ihracatta ağırlık verilmesi gerektiğinin göstergesi. En büyük hedef pazarımız Uzak Doğu. Hedef pazarlarımız arasında, en fazla ithalat yapan ülke ABD, Japonya ve Kanada’yı önemsiyoruz.
patronlardunyasi.com
Kaynak: https://www.patronlardunyasi.com/ ‘a Teşekkür ederiz
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)