Doğuştan serebral palsi bozukluğuna sahip olan Sudenur Canmaya, müzik öğretmeninin yönlendirmesiyle yan flüt ve piyano çalmaya başladı. 8 yıldır SERÇEV’in korosunda görev alan Canmaya, müzik öğretmeni olmayı hedefliyor. Müzik sayesinde kendini ifade etme ve toplum içinde yer alma imkanı bulan Canmaya, insanların bakışlarına aldırmadan engelleri aşıyor.
DOĞUŞTAN serebral palsi bozukluğuna sahip olan; çene, boyun kaslarını kullanamayan Sudenur Canmaya (17) müzik öğretmeninin yönlendirmesiyle 8 yıldır yan flüt ve piyano çalarken, Serebral Palsili Çocuklar Derneği’nin (SERÇEV) korosunda da görev yapıyor.
Doğuştan serebral palsi bozukluğuna sahip, çene, boyun kaslarını kullanamayan Sudenur Canmaya’nın hayatı, ortaokuldaki müzik öğretmeninin yönlendirmesiyle değişti. Flüt çalan öğretmeninden etkilenen Sudenur; şarkı söylemeye, yan flüt ve piyano çalmaya başladı. 8 yıldır SERÇEV’in korosunda görev alan Sudenur’un hedefi müzik öğretmeni olmak.
İnsanların bazen kendisi gibi olan gençleri kabullenmekte zorluk yaşadıklarını belirten Canmaya, “Bizi hiç yokmuş gibi görüyorlar. Ama biz de hayatın içinde varız. İnsanlar müzikle uğraşmama şaşırıyorlar, ‘siz de bunları yapabiliyor musunuz’ diyorlar. Yapamayacağımızı, onun içinde var olamayacağımızı düşünüyorlar. Gelecek hedefim şu an hep müzik odaklı; çünkü müzik beni hem yormuyor hem de iyileştiriyor. Bedenen bana iyi gelen bir uğraş. ya konservatuvar okumak istiyorum ya da müzik öğretmenliği. Müzik beni insanların içine kattı. Ben normalde durumumdan kaynaklı içine kapanık bir çocuğum. İnsanların bakışları, dışarı çıktığımda tepkiler almak, küçüklüğümden beri amcaların teyzelerin anneme ‘bu çocuk neden böyle’ diye sorması; bu durumu aşmak istedim. Biraz daha görünür olmak istedim” dedi.
Kendisini flüte başlatan öğretmeniyle hala görüştüğünü anlatan Canmaya, “Kendisinin bana gösterdiği uğraş, emek, beni onun gibi olmak istetti. Onun yönlendirmesiyle yan flüt ve piyano çalmaya başladım. Keşke evimde de piyano olsa. Flüt çalarken, piyano çalarken çok mutlu oluyorum. Benim gibi gençlerin pes etmemelerini isterim. İnsanların bakışları bizi aşırı derecede kırıp yorabiliyor. Ama o bakışları görmezden gelmek gerek. 5 tane insan kötü bakıyorsa 1 iyi bakış insana iyi gelebiliyor. Çoğunluğa değil azınlığa odaklanmalıyız. SERÇEV bana kendimi daha iyi ifade etmeyi sağladı. Faydaları benim için sayamayacağım derecede çok. Kendimi anlatabilmemde, toplum içinde yer alabilmemde çok katkıları oldu” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)